Genetik Devrimi
Yazar : | Nuray Pakdemir |
---|---|
Editör : | SU YAYINEVİ |
Yayına Hazırlık : | 1. BASKI |
Türü : | Felsefe |
Ebadı : | |
Sayfa : | |
Yayın Tarihi : | 1999 |
Baskı : | |
ISBN : | 978-975-6709-04-9 |
Fiyat : | 14.00 |
İnsan kopyalandı mı? Gelecekte, torunlarımız, biyoloji laboratuarlarını basıp kopya insanların listesini çalarak doğa dışı yaratıkların, yani kendi müsveddelerinin avına mı çıkacaklar? Eğer bunları merak ediyorsanız, bu kitabı mutlaka okuyun. Ama bu kitapta, “ay ne iyi, kelliğe de çare bulundu, artık kimse şişman olmayacak” sevincini bulamazsınız. Çünkü bu kitabın asıl derdi şudur: Yüzyıllardan beri güzelliği tanımlarken “kiraz dudaklı, elma yanaklı, kalem kaşlı, hokka burunlu” derdik. Milenyum insanı, güzelliği tanımlarken artık “pitbull dişli, kaplan hızında, balina gibi yüzen, kartal gibi uçan şahane biri” mi diyecek? Ya da anıların sentetik yoldan imalatı mümkün mü? Genetikte her saat yeni bir gelişmenin yaşandığı günümüzde, bilimin şifreli dilini çözmek ve geri planda yatanları görmek istiyorsanız, yine bu kitabı okumanız gerekir. Atom karıncaların, küçük dev moleküllerin nasıl canlandığı; sonra hücre tipi canlı evinde ikamet eden akıllı DNA ve şapşal RNA'nın marifetleri; yani “ikili sarmal”, genler, kromozomlar, hepsi bu kitapta... Şu virüs dediklerimiz meğer mikrobun teki miymiş? Hayatta en hakiki mürşit genetik bilimi mi? Gen tedavisi, her derde deva ise; “beni kanser ettin” lafı tarihe mi karışıyor? Ölümsüzlük, aslında ölümün kendisi mi? Ve ölümden de beteri, biyo kapitalizm çağında bir “Amerikan Kâbusu” olan Biyo-faşizm de kapımızı çalınca ne yapmalıyız? İşte bu kitapta cevap şöyle veriliyor: Bedenimizi kopyalayabilirsiniz, ama ruhumuzu asla!..